Cuma hutbesi, Müslüman topluluğu için Cuma namazından önce gerçekleştirilen, dini, etik ve sosyal konularda kılavuzluk eden önemli bir konuşma biçimidir. Hutbe, İslam toplumunun aydınlatılmasına, bilinçlendirilmesine ve öğütlenmesine yönelik bir amaca sahiptir. Her haftanın içeriği, Diyanet İşleri tarafından belirlenerek sunulmaktadır. Bu hafta için belirlenen Cuma hutbesinin konusu ise şudur: 14 Mart 2025 Cuma hutbesi metni...

14 MART 2025 CUMA HUTBESİ: İYİLİK KÖPRÜSÜ: ZEKÂT VE FITIR SADAKASI
Değerli Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam, sahip olduğumuz nimetleri ihtiyaç sahipleri ile paylaşmamızı ve onlara destek olmayı emretmektedir. Dayanışma ve yardımlaşma ruhuyla birbirimize kenetlenmemiz gerektiğini vurgulamaktadır. Zekât, bizlere bu bilinç kazandıran ibadetlerden biridir. Yüce Allah, “Namazı kılın, zekâtı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı eksiksiz görür.”[1] buyurmaktadır.

Sevgili İman Sahipleri!
İslam’ın beş şartından biri olan zekât, belirli bir mal varlığına sahip müslümanların her yıl tasarruflarının bir kısmını yoksullara bağışlamasıdır. Zekât, paylaşımın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın ibadete dönüştüğü bir haldir. Zekât aracılığıyla insanlar bir araya gelir; sevgi ve saygı dolu bir toplum oluşturulur. Böylelikle zengin ve yoksul arasında iyilik köprüleri inşa edilir. Zekât, malların gerçek sahibinin Allah olduğunu hatırlatır. Aynı zamanda iyiliklerin artmasına ve kötülüklerin azalmasına sebep olur. Bizi cimrilikten ve dünyaya aşırı bağlanmaktan korur. Bunun yanında, bedenimizi ve ruhumuzu hem maddi hem manevi sıkıntılardan arındırır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Zekât vererek mallarınızı koruyun. Sadaka ile de hastalarınız için Allah’tan şifa isteyin.”[2] buyurmaktadır.

Kıymetli Müslüman Kardeşlerim!
Bireysel dayanışma anlayışımızı güçlendiren diğer bir ibadet ise fıtır sadakasıdır. Bu ibadet Ramazan ayını karşılama ve bayram sevincinin ifadesidir. Dinen zengin kabul edilen her Müslüman, kendi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için fitrelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakla görevlidir. Fitre, bayramdan önce verilebilir ve bu durum daha faziletli kabul edilir. Çünkü bu, kardeşlerimizin bayram heyecanına ortak olma fırsatı tanır.

Aziz Müminler!
Yüce Rabbimiz, وَف۪ٓي اَمْوَالِهِمْ حَقٌّ لِلسَّٓائِلِ وَالْمَحْرُومِ
“Zenginlerin mallarında, muhtaç ve yoksullara ait haklar vardır.”[3] buyurmaktadır. Dinimizde zekât vermek kişinin insafına bırakılmamıştır. Müslüman, başkalarını rencide etmeden, alınlarından çekinmeden zekâtlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalıdır.
Zekât ve fitre, nakit veya ayni olarak verilebilir. Gerçek olan, nakdi vermektir. Ancak ayni olarak verilecekse, kaliteli, temiz ve ihtiyaç sahibinin sıkıntısını giderecek yiyecek ve giyeceklerden olması esastır. Yüce Allah, “Size verilse gönlünüzün razı olmayacağı bir malı hayır diye başkasına vermeye kalkışmayın.”[4] diyerek bu durumda dikkatli olmamızı emretmektedir. Ayrıca Gazze’de masum insanları katledenleri destekleyenlerin ürünlerinin zekât ve sadaka olarak dağıtılmaması gerektiği de unutulmamalıdır.
Zekât ve sadakada gerçek sahiplerine ulaştırma esas olmalıdır; yani bunların doğrudan muhtaçların eline geçmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, zekât ve sadakalarımızı vermeye öncelikle ihtiyaç sahipleri akrabalarımızdan ve komşularımızdan başlayarak, köy, ilçe ve şehirlerimizdeki yoksulları göz önünde bulundurarak hareket etmeliyiz. Bununla birlikte, bulunduğu yerde zekât ve fitre verme imkânı bulamayanlar, yurt içi ve yurt dışındaki yoksullara yardım etmek için vekaletle zekât ve fitre gönderebilirler. Ancak bu durumda, zekât ve sadakaların gerçek muhtaçlara ulaştığını takip etmek elzemdir.

Değerli Müslümanlar!
Türkiye Diyanet Vakfı’nın kuruluşunun ellinci yıl dönümü kutlanmaktadır ve bu, son yüzyılın en önemli hayır hareketlerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Bu yıldan itibaren her yıl 13-20 Mart tarihleri arasında "İyilik Haftası" kutlanacaktır. Bu haftanın, iyiliklerin yeryüzünde yaygınlaşmasına vesile olmasını Yüce Allah’tan dilerim. İbadet ve emanet bilinciyle hareket eden tüm hayır kurumları gibi Türkiye Diyanet Vakfı, zekât ve sadakalarını vekalet yoluyla vermek isteyenlerin yardımcı olmaktadır. Bu yıl “Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin” cümlesiyle hayırsever vatandaşlarımızın emanet ettiği zekât ve sadakaları güvenle ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı hedefliyoruz. Sizler de din görevlilerimiz ve il/ilçe müftülüklerimiz aracılığıyla, ayrıca vakfımızın internet sitesi üzerinden bu iyilik hareketine katkıda bulunabilirsiniz.

Kıymetli Müminler!
Gelecek Salı günü, Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünü tekrar anacağız inşallah. Çanakkale, din, devlet, vatan ve millete duyulan aşkla yanıp tutuşan kahraman ecdadımızın bağımsızlık mücadelesinin en önemli simgelerinden biridir. Bizlere düşen, bu onurlu mücadelenin ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Bu vesileyle başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere, tüm şehitlerimize ve ebediyete irtihal eden gazilerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Cenâb-ı Hak, devletimizi daima güçlü, aziz milletimizi mutlu eylesin.