TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemi sırasında 'ihaleye fesat karıştırma' suçlamasıyla yargılandığı davaya yarın Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.

KARAR ERTELENEBİLİR

Son duruşmada, mahkeme hakimi savcılıktan esas hakkında mütalaasını hazırlamasını istemiş ve yarınki duruşmada bu konuda açıklama yapılması için süre tanımıştı. Ancak, duruşma savcısının bugün ve yarın için rapor alarak izne çıktığı öğrenildi. Bu nedenle, yarınki duruşmaya geçici bir savcı katılacak. Dolayısıyla, mütalaanın açıklanması olasılığı oldukça düşük görünüyor. Eğer yarın mütalaanın sunulması gerçekleşmezse, duruşmanın büyük ihtimalle ileri bir tarihe erteleneceği öngörülüyor.

Önümüzdeki hafta yapılacak Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun güz kararnamesine ilişkin gelişmeler, endişe yaratmış durumda. Mazeret kararnamesi döneminde hakimin talebi olmaksızın yerinin değiştirilmesi, ilke kararnamesine aykırı bir durum olsa da, bu yaşananların hakimin görev yeri değişikliğine yönelik bir strateji olabileceği düşünülüyor.

SON DURUŞMADA NE OLMUŞTU?

Son duruşmada, soruşturma ve yargılama aşamalarında elde edilen iki ayrı bilirkişi raporu arasında uyuşmazlık olması nedeniyle üçüncü bir bilirkişi raporu düzenlendi. Bu rapor dava dosyasına eklendi ve tutanağa geçirildi. Raporda öne çıkan tespitler arasında, İçişleri Bakanlığı genelgesine göre belediyelerde başkanların harcama ve ihale yetkilisi olmadığı, dolayısıyla İmamoğlu’nun da harcama yetkilisi değil, yalnızca üst yönetici konumunda olduğu vurgulandı. İmamoğlu'nun ihale komisyonundaki görevine ve komisyondan çıkan kararı onaylama yetkisine sahip olmadığı, ilgili belgelerde imzasının bulunmadığı kaydedildi. Ayrıca, İmamoğlu'nun ihale sürecinde veya sonrasında hiçbir talimat verip vermediği ya da dolaylı olarak yönlendirme yaptığına dair bir delil bulunmadığı ifade edildi.

Bununla birlikte, işçilere ek sözleşmeler aracılığıyla daha düşük asgari ücret farkları ödendiği, ek sözleşmelerle ödenen yüzdelerin belediyenin lehine düşürüldüğü, sonucunda ise belediyenin 141 bin 840 lira 72 kuruş tasarruf sağladığı belirtildi. İmamoğlu ve altı sanık için mevzuata aykırı bir işlem veya kamu zararına neden olabilecek bir eylem tespit edilmediği dile getirildi. Sanık İmamoğlu’nun avukatları, bilirkişi raporuna katıldıklarını ifade ederken, İçişleri Bakanlığı adına katılan avukat ise rapora itiraz dilekçesi sunduklarını belirtti. Mahkeme, bilirkişi raporunun önceki ara kararlarla belirtilen hususlara yanıt verdiğine kanaat getirerek itirazı reddetti. Dava dosyasını mütalaasının hazırlanması için savcıya gönderen mahkeme duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDE NELER VAR?

Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, ihbarda bulunan olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olaraksa Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor. İddianamede, 29 Aralık 2015 tarihinde 'Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi' ihalesinin gerçekleştirilmesi sırasında İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye başkanı olduğu ve diğer sanıkların belediyede müdür ve personel olarak görevde bulunduğu belirtiliyor. Beylikdüzü Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ihale ile ilgili sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri ifade edilen iddianamede şu ifadelere yer verildi:

“Sanıklar, ihale alıcısı bir firma yararına ancak kamu zararına yol açacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malların şartname ile belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, bu niteliklere sahip olduğu iddiasıyla değerlendirme işlemlerine katılmaları gibi eylemlerle, kamu kurumu statüsü taşıyan Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nın 250 bin 86 lira fazladan ödeme yapmasına ve dolayısıyla 250 bin 86 lira değerinde kamu zararına neden olmaktan dolayı üzerlerine atılı 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işledikleri tespit edilmiştir.”

İddianamede, sanıklar İmamoğlu, Ülken, Gül, Çetin, Çuhadar, Hepgül ve Dişisağlam hakkında 'ihaleye fesat karıştırma' suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.