Açık, TÜRKONFED Yönetimine seçildi

Elazığ İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, TÜRKONFED yönetim Kuruluna yeniden seçildi.

PAYLAŞ

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) 14. Olağan Genel Kurulu’nda Orhan Turan yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçildi. Elazığ İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık da yönetim Kurulunda yer aldı. 

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Orhan Turan, genel kurul konuşmasında TÜRKONFED’in “Yeni Dönem, Yeni Ufuklar” adlı yeni vizyon belgesi hakkında bilgi verdi. Yeniden ‘biz olmak’ için hukuk sisteminin baştan aşağı yenilenmesi gerektiğini ifade eden Turan, Yeşil Mutabakat çerçevesinde yeni bir ekonomik programa ihtiyaç olduğunu, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden ele alınmasını, gençleri tersine beyin göçüne ikna edecek bir ortam hazırlanması gerektiğini söyledi. İş dünyası olarak zorlukları göğüslemeye hazır olduklarının altını çizen Orhan Turan, TÜRKONFED’in “Hayalindeki Türkiye”yi de açıkladı. 


 Türkiye'nin gönüllük esasıyla bir araya gelmiş en büyük bağımsız iş dünyası örgütü Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 14. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Toplantıda TÜRKONFED Yönetim Kurulu, Yüksek Danışma Kurulu, Denetleme Kurulu ve Haysiyet Divanı üyelerinin seçimi yapıldı. Yeni yönetim kurulunun ilk toplantısında ikinci kez Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirilerek güven tazeleyen Orhan Turan, TÜRKONFED’in “Yeni Dönem, Yeni Ufuklar” adlı vizyon belgesi kapsamında 2030’a doğru yürüyen Türkiye’nin sorunlarına değinirken, çözüm önerilerini de paylaştı.  

“Acil olarak yeni bir ekonomik programa ihtiyaç var”
Covid-19’un büyük bir felaket olduğunu ancak önümüzdeki süreçte yaşanacakları yalnızca salgına bağlamanın hatalı olacağını anlatan Turan, “Çift hanelerde gezen enflasyon-faiz-kur sarmalı ile işsizlik ve özellikle genç işsizlik rakamları, yapısal sıkıntılarımızın devam ettiğini gösteriyor. Ülkemiz son 40 yılda risklerini düşürmeye değil faizi düşürmeye odaklandığı için enflasyon dahil pek çok sorununu çözemedi. ‘Orta Gelir Tuzağı’na takılmanın kronikleşen sorunlarını yaşamaya devam ediyoruz. Pandemi yılının özel şartları ile ilk çeyrekte yakaladığımız yüzde 7’lik büyümenin sürdürülebilir olması için yapılması gereken ev ödevleri ise hala askıda duruyor. Bölgesel farklılıkların ayrılmaz bir bütün oluşturduğu ülkemiz için; bütünleşik, bölgesel ve yerel kalkınma stratejileri düşünülmüş, küresel ekonomiye daha güçlü ve etkin bir biçimde entegre olmayı hedefleyen, kurumları, kuralları ve hukuku da kapsayan yeni bir ekonomik programın acil bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Yeniden dayanışmayı örgütlemek, onurlu yaşam hakkını esas alan yeni bir strateji geliştirmek üzere merkezi hükümet, yerel yönetimler ile STK’ların iş birliğinde geniş katılımlı konseylere ve kooperatif çalışma modellerine ihtiyaç duyuyoruz” dedi. 

“Türkiye’nin esas beka sorunu iklim değişikliğinin yarattığı sorunlardır”
Yeni ekonomik dönüşüm stratejisinin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Yeşil Mutabakat ile uyumlu olmasının zorunlu olduğunu ifade eden Turan, “Gerekli mevzuatların tamamlanması ve dönüşüm sürecini fırsata çevirecek stratejilerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bununla birlikte ülkemizin Paris İklim Anlaşması’nı onaylayarak uygulaması, yeşil dönüşümün yaratacağı verimlilik artışı ile rekabetçilikte oyunun içinde kalmamızı sağlayacaktır. Çünkü Türkiye’nin esas beka sorunu iklim değişikliğinin yarattığı sorunlardır” diye konuştu.

“Ana hedefimiz demokrasiyi yaşam tarzı haline getirmek olmalıdır”
Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının işletilemediği ülkelerde hukuk dışı yapıların bir virüs gibi sağlıklı bünyeyi hasta ettiğine vurgu yapan Turan, şöyle devam etti; “Toplumda kimliklere sıkışmışlıklar, siyasi ve kültürel kutuplaşmalar yaşandığını, hukukun üstünlüğüne inancın daha da gerilediğini, ayrımcılığın ve nefret söyleminin yaygınlaştığını, gerçeklik ile ilişkimizin bozulduğunu gözlemliyoruz. Siyasi parti liderlerine linç girişimlerinin, siyasi partilerin il ve ilçe binalarına saldırıların etkili ve kesin bir şekilde önlenmesinin yolu da hukukun üstünlüğünden geçiyor.” 

TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan sözlerini, “Yeni yönetim sistemi ile yeni kurumsal yapılanmaların gerçekleştirilemediği, yönetimin olabildiğine merkezileştiği ve güçler ayrılığının oldukça zayıfladığı süreçte yaşadığımız belirsizlikleri gidermek için ‘denge ve denetleme mekanizmalarının güçlendirilmesi’ gerektiğini görüyoruz. Meselemiz başkanlık ya da parlamenter sistem meselesinden çok daha sürdürülebilir kurumsal kodları içeriyor. Denge ve denetleme mekanizmaları kurulmamış, güçler ayrılığı tesis edilmemiş, yasama, yargı ve yürütmenin rol tanımlarının net ve demokratik olmadığı bir sistemde sorunlarımızın çözülemeyeceğini görüyoruz. Demokrasimizi demokratikleştirmek yani yaşam tarzı haline getirmek ana hedefimiz olmalıdır” diyerek sürdürdü. 

“Tek fikir, tek model ve tek yönteme dayalı bir hayat üzerinden, memleketimizin geleceğini inşa etmemiz zor görünüyor. Çeşitliliği, farklılığı ve çoğulculuğu korumaktan başka yolumuz yok” vurgusu yapan Turan, “Yeniden ‘biz olmak’ ve ‘ortak bir ufka bakma’ hayalini canlandırmak için yeni ve sivil bir anayasa dâhil olmak üzere hukuku baştan aşağı yenilemeliyiz. Anayasanın, siyasiler arasında bir mutabakat metni değil toplumsal bir sözleşme olduğu akıllardan çıkarılmadan katılımcı ve kapsayıcı, şeffaf bir sürecin yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şeffaflığın, liyakatin, hukukun giderek eksildiğini bu dönemde bir an önce kalıcı reformlar yapmalı, ‘Orta Demokrasi Tuzağı’ndan kurtulmalıyız” diye konuştu. 

“Seçim barajı bir an önce kaldırılmalıdır”
Parti kapatmalar ve siyasi yasaklar ile bir yere varılamadığının görüldüğünün altını çizen Turan, “Her ses, her renk ve her düşüncenin en büyük zenginliğimiz olduğunu unutmamalıyız. Siyasi partiler yasasını, kısıtlayıcı ve yasaklayıcı her ayrıntıdan kurtarmalı, seçim barajını bir an önce kaldırmalı, herkesin kendi ihtiyaç ve talepleri için örgütlenmesinin yolunu açmalıyız” dedi.

“Daha radikal hedeflere ihtiyacımız var”
Ekonomik dinamizmi teşvik etmek için çocuklara, gençlere, kadınlara yatırım yapılmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Orhan Turan, şöyle devam etti; “Analitik düşünebilen, dünyaya, bilime ve bilgiye açık nesiller yetiştirmek; çocuklar ve gençlerin önüne yeni hedefler, yeni fırsatlar, yeni ufuklar ve yeni umutlar inşa etmek zorundayız. Kısacası çok daha radikal düşünmeye ve radikal hedefler koymaya ihtiyacımız var. En önemli sermayemiz olan gençlerimizi, tersine beyin göçüne ikna edeceğimiz bir ortamı sadece ekonomik değil aynı zamanda demokratik standartlar ile kurabiliriz. Yeni ve kapsamlı bir eğitim reformu, yeni ekonomik dönüşümün de öncüsü ve kaldıracı olmalıdır. Yani ‘Orta Gelir’ ve ‘Orta Demokrasi’ gibi ‘Orta Eğitim Tuzağı’ndan da kurtulmaya ihtiyacımız var.”

“İstanbul Sözleşmesi birlikte yaşam kültürümüzü geliştirir”
Toplumsal cinsiyet eşitliğini hayatın her alanında sağlamanın sosyo-ekonomik kalkınma açısından vazgeçilmez bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Turan, “Bu doğrultuda şiddeti en temel insan hakkı ihlali olarak kabul ediyor ve ülkemizin öncüsü olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin devamı ile etkin uygulanmasının birlikte yaşam kültürümüzü geliştireceğine inanıyoruz” diye konuştu.

“İş dünyası olarak zorlukları göğüslemeye hazırız”
Türkiye’nin ve dünyanın daha yaşanabilir hale gelmesi için iş dünyasının da yeni yollar araması ve modeller geliştirmesi gerektiğini söyleyen Orhan Turan, “İş insanları olarak bu dönüşüm sürecinin risklerini ve zorluklarını göğüslemeye hazırız. Bizler geleceğe, memlekete topluma güveniyoruz. Demokrasiden asla vazgeçmiyoruz. Kapsayıcı ve katılımcı iş birliklerini esas alıyor, yalnızca bilançomuzu sağlamlaştırmaya değil sosyal faydayı da temel ölçütümüz kabul ediyoruz. Bundan sonra da toplumsal bekamız ve yerkürenin sürdürülebilirliği için öncü işler yapmayı hedefleyecek, bu temel değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

İşte TÜRKONFED’in Hayalindeki Türkiye
Orhan Turan, TÜRKONFED’in “Hayalindeki Türkiye”yi de şöyle açıkladı:  

Yerküreyle ve yeşil dönüşüm ile uyumlu bir ekonomik atılımı başlatmış;
Sosyal, laik ve demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmiş;
Güçler ayrılığını, denge ve denetleme mekanizmalarını yerli yerine oturtmuş;
Yargının tam bağımsızlığını tesis etmiş;
Toplumsal ve siyasal uzlaşmalar ile, yeni dönemin, yeni ve sivil anayasasını yapmış;
Avrupa Birliği’ne tam üye olmuş;
Hukukun üstünlüğüne inancı artırmış, ortak yaşama iradesini ve toplumsal esenlik ile güçlü bir toplumsal dönüşümü başarmış,
Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalar geliştirmiş, ayrımcılığın, ötekileştirmenin, kutuplaşmanın olmadığı, toplumun refah ve huzurunun esas olduğu, bir toplumsal mutabakatı ve toplum - devlet mutabakatını sağlamış;
Onurlu yaşam hakkını kurumsallaştırmış ve garanti altına almış;
Adaletsizlik ve yoksullukla mücadele politikalarının küresel öncülerinden olmuş bir Türkiye hayal ediyoruz. 

Turan sözlerini şöyle tamamladı; “Devlet kurumlarımızın kurumsallaşması ile iş dünyası için de hedefimiz, şirketler ve STK’ların, ülkemiz için iyi bir ‘kurumsal vatandaş’ olmasıdır.”

TÜRKONFED Yönetim Kurulu

Abdulnasır Duyan
Ali Avcı
Ali Eroğlu
Ayça Eroğlu
Aziz Özkılıç
Celal Öğücü
Ekin Tükek
Emine Erdem
Enver Öztürkmen
Ertuğrul Doğan
Esin Güral Argat
Fahri Örengül
Fahri Özsoy
Fatih Yücelik
Feyyaz Ünal
Gaye Özcan
Hakan Urhan
Hande Öztürk
Hüseyin Öztürk
İsa Tamer Çelik
İsmail Erdoğan
Kaan Kiziroğlu
Mehmet Ali Kasalı
Mehmet Gün
Mehmet Salih Özen
Metin Yılmaz
Murat Kolbaşı
Mustafa Karabağlı
Münevver Uğurlu
Nergiz Kadooğlu Çifçi
Nur Ger
Oktay Mersin
Onur Ünlü
Orhan Turan
Osman Akın
Osman Sait Günteki
Ozan Diren
Öner Çelebi
Ramazan Kaya
Reyhan Aktar
Selahattin Balkan
Semih Beken
Serhan Yıldız
Serpil Veral
Soner Türküm
Suat Çiftçi
Süleyman Sönmez
Vedat Gizer
Yahya Alper Bektaş
Yasemin Açık
Yiğit Savcı


TÜRKONFED Hakkında: 
Çatısı altında 30 federasyon ve 275 dernek üzerinden 40 bine yakın şirket yer alan TÜRKONFED, üye tabanı ile toplam (enerji dışı) dış ticaretin yüzde 83'ünü, tarım ve kamu dışı kayıtlı istihdamın yaklaşık yüzde 55’ini sağlamaktadır. İstanbul, Batı Anadolu, Marmara ve İç Anadolu, Trakya, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz, Orta Anadolu, Kuzey Anadolu, Doğu Karadeniz, İç Anadolu, Güney Ege, Doğu Marmara, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz, Güney Marmara, Çukurova, Kuzey Marmara, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Güneydoğu, Zafer, İpekyolu, Kapadokya, Mevlana, Doğu, Serhat, Dicle ve Fırat Sanayici ve İşadamları Federasyonu’nun yanı sıra Sektörel Dernekler Federasyonu, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu, Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu da TÜRKONFED üyeleridir. TÜRKONFED, Avrupalı KOBİ’lerin çatı örgütü olan ve 12 milyon firma ve 55 milyon çalışanı temsil eden Avrupa KOBİ Birliği (SMEunited) üyesidir. 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN